Öğretimiz bellidir.
Biz ilkelerimizi oradan alırız.
Öğretimize aykırı anlayışlar ve uygulamalar bizi biz olmaktan çıkartır.
Başkasına dönüştüğümüz an varlık nedenimizi yitiririz.
Belki güç sahibi olabiliriz.
Hiç kuşkusuz gücümüze güç de katabiliriz.
Lakin kendimiz olmaktan çıkarız.
Kendimiz olmaktan çıktığımızda sahip olduğumuz güç günün sonunda bizi tüketir.
Güç dolayısıyla çevremize üşüşen insanların taht oyunlarına ve ihanetine maruz bırakır bizi.
Siyasetimizi şekillendiren ana unsur ilke olmaktan çıkıp daha çok güç devşirmeye dönüşürse ilkesiz gücün eninde sonunda dönüp bizi vuracağını zinhar unutmamalıyız.
Yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımızda değiştirmemek, asla terk etmememiz gereken ilkelerimizden biridir.
Yolda bulduklarımızla da elbet yolumuza devam edeceğiz lakin Ebubekirlerin, Ömerlerin, Alilerin konumu hep farklı olmalıdır.
Ebubekirsiz, Ömersiz ve Alisiz yolculuklar bizi sahili selamete ulaştırmaz, unutmayacağız.
**
Şehitlerimiz hiç kuşkusuz başımızın tacıdırlar.
Adalet ise olmazsa olmazımızdır.
Unutmayalım asla: Devletin dini, adalettir.
Adaletten ve hakkaniyetten sapılırsa devlet bir zulüm aparatına dönüşür.
Devlet gücünü kullanma mevkiinde olanlar adalet ve hakkaniyet çizgisinden milim sapmamak adına ziyadesiyle hassas davranmalıdırlar.
Vatandaşlara karşı adaletle ve hakkaniyetle muamele etmesini bilmeyen kamu görevlileri bir de öfkelerine ve nefislerine yenik düşüp kötü söz ve davranışlarda bulunurlarsa o vakit vatandaşların devlete aidiyetlerini ve sadakatlerini örselemiş olurlar.
Devletin bekası ve milletin birliği devlet erkini elinde bulunduranların adaletli davranışlarıyla mümkün olur.
Gayrısı duygusal kopuşlarla başlayan fizikî ayrışmaları da beraberinde getirebilir ki Allah muhafaza.
Devlet yönetiminde keyfiliğe ve hukuksuzluğa göz yumulursa sonuç kötü olur.
“Ben devletim, söverim de döverim de!” yaklaşımı ne İslâmîdir ne insanî.
Devletin yargı kurumları da cezaî kurumları da bellidir.
Hiçbir yöneticinin her şey olma hakkı olmadığı gibi her şeyi yapmaya da hakkı yoktur.
Hukuk herkesin üstündedir.
Devletin hukukunu korumak kadar vatandaşların hukukunu korumak da devlet erkini elinde bulunduran yöneticilerin boynunun borcudur.
Devleti milletin üstünde gören veya milleti devletin hizmetinde gören devletçi anlayışlar kamu gücünü kötüye kullanma riskini içinde barındırır.
Öğretimize göre devlet millet için vardır.
Milletin değerlerini üstünde taşıyan ve milletin tüm fertlerini kucaklayan, en önemlisi de milletin emrindeki ve hizmetindeki devlet, makbul devlettir.
Adaleti her koşulda esas alan devlet makbul devlettir, biline!
0 yorum