image



Dembirhaber.com Genel Yayın Yönetmenimiz, Demokrasi ve Birlik Derneği Genel Başkanı, 24, 25 ve 26. Dönem AK Parti Milletvekili, gazeteci-yazar, siyasetçi Mehmet Metiner 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti’nin yaşadığı mağlubiyetin iyi okunması ve gereğinin ivedilikle yapılması gerektiğini yazdı

Mehmet Metiner’in yazısı şöyle:

 

“Bazen kazanır bazen kaybedersiniz.

 

Kazandığınızda kibre kapılırsanız kaybedenlerden olursunuz.

 

Kaybettiğinizde yeise kapılırsanız temelli kaybedenlerden olursunuz.

 

Güç bizi zehirledi.

 

İçinden çıktığımız milletimizden koptuk.

 

Güç, süreç içinde bizi biz olmaktan çıkardı.

 

Güç bizi dönüştürdü.

 

Ömer olmaktan çıkardı, Ali olmaktan çıkardı, Ayşe olmaktan çıkardı.

 

Güç bizi başkasına dönüştürdü.

 

Güç için yanımıza koşup gelenleri baş tacı ettik.

 

Onlar da halis olanları biçti doğradı.

 

İçinden çıktığımız milletin dışına çıktık.

 

Millete rağmen hareket edenlerden olduk.

 

Burnundan kıl aldırmayan kibir abidelerine dönüştük.

 

Kimsesizlerin kimi olmak için çıktığımız yolda kimsesizlerin yüzüne bakmaz olduk.

 

Bunu senelerce önce dediğimde birileri bana ateş püskürmüştü,

 

İstanbul milletvekili iken memleketim Adıyaman’da verdiğim bir konferansta “Biz milletten koptuk. İktidarın şehvetine yenik düştük. Korkarım ki bunun sonucu hüsran olur” dediğimde kızılca kıyamet koparttı o birileri.

 

Ulusal medyaya düşen bu sözlerim üzerinden o birileri tepinip durdu.

 

Sonuç ortada.

 

AK Parti’nin kalesi olan Adıyaman bile düştü.

 

Adıyaman’ı siyaseten bu hale getiren kişiler bugün en itibarlı konumdalar.

 

Ders mi aldık?

 

Ne gezer!

 

Ben aktif siyaseti bıraktığımı 2019’da açıkladığımda “Yeni bir AK Parti şart!” dediğimde birileri sözlerimi bilerek çarpıtıp şahsımı itibarsızlaştırmaya çalıştı.

 

Ekran türedisi çakma kimi AKP’liler de buna çanak tuttular.

 

Yüreğimizi kaybettik biz dostlar!

 

2019’da İstanbul ve Ankara’yı kaybettiğimizde gerekli dersi çıkarmış olsaydık bugün bu sonuçla karşılaşmazdık.

 

Umarım bu kez gerekeni yapar Reis’imiz.

 

*

 

Susarsak hakikati ketmetmiş oluruz.

 

Davamıza ve değerlerimize ihanet etmiş oluruz.

 

O yüzden yeniden özümüze dönmemiz şart diyorum!

 

Topyekûn değişim şart diyorum!

 

Yeni bir AK Parti ve yepyeni kadrolar farz diyorum!

 

Ömer’ler Ali’ler Ayşe’ler gerek diyorum!

 

Sözde değil özde diyorum!

 

Milletin değerlerini üstünde taşıyan ve milletiyle gülüp ağlayan ve her daim milletinin derdiyle dertlenen halis dava adamları gerek diyorum!

 

Sadakati makama ve unvana bağlı olanlarla varabileceğimiz bir menzil yok.

 

Bunu görelim artık.

 

Yeni bir teşkilat modeliyle ve milletin adamlarıyla topyekûn kendimizi inşa etmemiz şart diyorum!

 

Güce göre şekil alanlarla yol yürünmez.

 

Güçlü olduğumuz için bize yanaşanları en tepemize dikerek sadece kendimize kaybettirdiğimizi görelim gayrı.

 

Güç dengesi değiştiğinde veya gücümüzü kaybettiğimizde bizi hançerleyecek olanları kendi devri iktidarımızda güç sahibi kılmamızın bize verdiği zararı görelim gayrı.

 

Düne kadar bize küfreden, ömrü hayatında bize oy vermeyen ama kıvraklığıyla bize yelken açıp iktidarımızdan yararlanmaya çalışan, yetmezmiş gibi partimizi bize karşı kullanmaya çalışan, partimizde söz sahibi kılındıkları için bizi biçmeye çalışanları itibarlı katlarda tutmakla ne çok şey kaybettiğimizi görelim gayrı.

 

Kendimize gelelim,

 

Kendimiz gibi olalım,

 

Milletimiz bizi kendisinden bildiği için sevdi, destekledi, iktidara taşıdı.

 

Milletimiz bize haklı olarak kırgın, küskün.

 

Görelim bunu.

 

Çünkü seçilen vekiller bir daha kendilerine uğramaz oluyorlar. Telefonlarına dahi çıkmaz oluyorlar.

 

Bunu sahada çalışırken duymaktan rahatsız oldum.

 

 

*

 

Bedir’de zafer kazanıldı.

 

Uhud’da ganimet hırsı ağır bastığı için nerdeyse Peygamberimizin ölümüyle sonuçlanacak bir vaka ile karşılaşıldı.

 

Mekke kansız fethedildi.

 

Mekke’nin fethinden sonra gidilen Huneyn’de yenilgi kaçınılmaz oldu.

 

Kibre kapılan ordu Huneyn’de bozguna uğradı.

 

Ganimet ve kibir olgusuna dikkat!

 

Güç zehirlenmesine dikkat!

 

*

 

Umutsuz değilim asla.

 

Umutsuzluk haram bize.

 

Biz seferle yükümlüyüz. Gerisine karışmayız. Sadece ortaya çıkan sonuçtan payımıza düşen kusurlar ve suçlar varsa onları giderip yolumuza devam ederiz.

 

Zaferi kendinden bilen kibir budalaları nedense yenilginin suçunu başkalarına atmakta pek bir mahirdirler.

 

Biz düştüğümüz yerden kalkmasını biliriz.

 

İnanıyorum ki gerekli dersi çıkardığımızda eskisinden çok daha güçlü olacağız.

 

Biz özümüze dönersek, milletimizin sinesine dönersek, kuruluş misyonumuza tekrar dönersek, ruhumuzu ve yüreğimizi kuşanırsak emin olun ki eskisinden çok daha güçlü oluruz.

 

Her şey bize bağlı.

 

Atacağımız adımlara bağlı.

 

“Eğrilirsen seni kılıçlarımızla düzeltiriz ey Ömer!” diyen o anlayışı kuşanmamız gerek!

 

“Eğrildiğimde beni kılıçlarıyla düzeltecek arkadaşları bana bahşeden Rabbime hamdolsun!” diyen Ömer’ler gerek!

 

En haklı uyarıyı ve eleştiriyi bozgunculuk sayıp savuşturmak isteyen kifayetsiz muhterisleri ve gücünü sadece makam ve unvanlardan alanları gayrı bir kenara koymanın vakti geldi de geçiyor.

 

Haydi Bismillah!

 

İlk günkü inanç ve aşkla yeni bir başlangıç için!

 

Sefer Bismillah!”

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *