Adıyaman
Yenimahalle 26340 sokak 3. Çevre Yolu üzerinde bulunan Hasoğlu İnşaatın yaptığı
iki blok halindeki 8 katlı binadan birisi yıkılırken birisi ağır hasar aldı.
Yıkılan, A Blok'ta 32 kişi hayatını kaybetti. İddiaya göre, binanın bodrum
katındaki perde duvarların alan genişletmek için yıkıldığı yönünde tanık
ifadelerinin olduğu, binaya fazladan kat çıkıldığı, dere yatağı kumu
kullanıldığı ve kullanılan demirin yetersiz olduğu savunuluyor. Adıyaman
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen deprem soruşturmaları kapsamında
yapı sahibi 2 kişi ve teknik sorumlu 2 kişi olmak üzere toplam 4 kişi
çıkarıldıkları ilk mahkeme tarafından tutuklandı. Sanıklar, ‘Birden çok kişinin
taksirle ölümüne veya yaralanmasıyla’ suçlanıyor. Sanık avukatlarının itirazı
üzerine, önceki gün tutuklu sanıkların adli kontrol şartıyla serbest
bırakıldığı öğrenildi.
İddia üzerine söz konusu binanın enkazında hayatını kaybedenlerin yakınları ve
avukatlar, enkaz başına gelerek sorumluların en ağır cezayı alması için
taleplerini dile getirdi. ‘Kaçak kat insanlara mezar oldu’, ‘Deprem öldürmez
bina öldürür’, ‘Sorumluluk cezasını çekene kadar mücadelemiz sürecek’ yazılı
dövizlerle ‘Kahrolsun müteahhit’ sloganları atıldı. Enkazda toplanan kalabalık,
Kürtçe ağıtlar yakarak göz yaşı döktü.
Kardeşi, eniştesi ve yeğeniyle beraber 8 akrabasını kaybeden Rıza Üşen yaptığı
açıklamada, “32 canımıza mezar olan bu binanın sorumluları, elini kolunu
sallayarak dışarda dolaşıyor. Bu durum hepimizin canını fazlasıyla acıtıyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından alınan numuneler incelenerek
hazırlanan raporda asli kusurlu bulunmuş. Kardeşim ve yengem 8 yıl boyunca bir
çocuk sahibi olmayı hayal etti. 8 yıl sonra hayalleri gerçek oldu ve 1
evlatları oldu. O daha 10 aylıktı, onların bu sevinci bu mutlulukları yarım
kaldı. Onu doya doya sevemediler” dedi.
Ablası ve eniştesini kaybeden Erdoğan Akbaş ise konuşmasında, “Bizim burada
sadece tek bir isteğimiz var. O da bu sorumluların adalet karşısına çıkıp,
gereken cezayı hakkıyla almalarıdır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi
bu binanın yapımında kat ilavesi yapılmasından tutunda kalitesiz demir ve beton
kullanılmasına kadar, tüm bu ihmallerle bizler sevdiklerimizi, ailemizi
kaybettik” ifadelerini kullandı.
Hasoğlu İnşaatın B Bloğunda oturan Dilek Çıra Göksu yaşadıklarını anlatarak,
“Sarsıntı durduğu an beton yığınları içinde bozuk ve duvardan ayrılmış
merdivenlerden aşağı indik. İndiğimizde ön bloğun yıkım sonrası tozu bile
kalmamıştı. Yani, bu binanın bu kadar erken çöktüğünün göstergesi değil mi, bu
buna kanıt değil mi?” şeklinde konuştu.
Kardeşi ve eniştesini kaybeden Kader Akbaş da, “Bu gün burada mağdurlar olarak
sesimizin duyulmasını istiyoruz. Tüm sorumluların tutuklu olarak yargılanmasını
ve adil bir şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Mağdur avukatlarından Uygar Ekici, “Şuan 32 kişinin vefat ettiği, can verdiği
Hasoğlu İnşaatın enkazının üzerindeyiz. Buradaki insanların adalet talebi var.
32 insanın ölümü niye oldu, bunu sorgulamak lazım. Binanın sağlam yapılmadığı,
dere kumu kullanıldığı, kaçak kat ilavesi yapıldığı ve binada deprem
mukavemetini etkileyen değişiklikler yapıldığı dosya kapsamında açıktır.
Özellikle binanın bodrum katında, binayı genişletmek adına perde duvarın yıkılmış
olduğuna dair tanık ifadeleri var. Binada yapı denetim firması sahibinin bu
yönde beyanları mevcut. Biz bunun da depremde binanın yıkılmasında etkili
olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda sorumluların buna rağmen salıverilmesini
hukuka uygun bulmuyoruz” diye konuştu.
Grup açıklamaların ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
0 yorum